Altının binlerce yıl süren bu denli değerli ve sürekli değer kazanan bir maden olabilmesinin takdir edersiniz ki birden çok sebebi vardır. İnsanların sarı renkli göze hoş gelen görünüşü ile kendine çekmesi ilk göze gelen veya göze çarpan nedenler arasında dikkate alınabilen, kısıtlı yani az sayıda olması da, altına ulaşabilmenin diğerlerinde oranla zorluğu finansal bir karşılığının ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Saf altının, işlenebilen madenler içerisinde en hassas ve kolay şekil verilebilir olması, çok az reaksiyona geçirerek, karartı, pas tutma ve donuklaşabilme yapmaması kıymet ve değerini daha da artıran temel nedenler arasında gösterilebilir. Sonuç olarak uzun müddetle deforme geçirmeden saklanabilir olabilmesi önemli bir karakter özelliğidir. Başka bir açıdan altın çok önemli sağlam bir iletken ve asitlere karşı güç gösteren önemli bir madendir. Bu özellikleri de göz önüne alırsak altının, servet saklayıcı ve bir kazançlı birikim aracı olabilmesine yıllara meydan okumasına şaşırmamak gerekmektedir.
İnsanların kazançlarının harcamadıkları kısmını yani birikimlerini, ya da var olan maddi varlıklarını altına yatırım yaparak kazançlı çıkmak istemeleri, altının birikim aracı olma özelliğini ön plana çıkarmaktayken, Türk insanının, “yastık altı” diye tabir ettikleri altın saklama yöntemini de en net bir şekilde ortaya koyan işaretler arasındadır.
Dünya coğrafi haritası üzerinde yüzyıllar boyunca birçok gelenek ve göreneklerde çok eski bir yeri olan altın, düğünler, dini törenler ve özel günler gibi daha birçok etkinliğin de tamamlayıcısı olma niteliğinde olmaktadır. İnsanlık geçmişinin neredeyse her yerinde var olmayı başarabilmiş bu sarı maden, belirli dönemlerde son derece önemli rol üstlenmiş ve dünya üzerindeki değişimlerin gidişatına yön ve şekil vermeyi başarabilmiştir.
Altın Fiyatları Acaba Neyden Etkilenmektedir?
Günümüz şartlarında uluslararası piyasalarda genel itibariyle, küresel yatırım yapmak isteyen yatırımcılara sarı maden kadar güven verebilmiş olan ABD Dolar’ı ile söz konusu kıymetli maden alınıp elden çıkarılabilmektedir yani satılabilmektedir. Bu nedenle Dolar’ın fiyatındaki değişiklikler genelde sarı maden üzerinde de etki gösterebilmektedir. Dünya Altın Konseyi’nin Ekim 2013 yılında açıkladıkları bir raporda ise, enflasyona karşı korunabilme ve bellli olmayan durumlara karşı güvende hissetme isteği ile beraber sarı madenin yani altın fiyatları 7 temel sayılan önemli nedenden etkilenmektedir.
Kurların sert değişiklik gösterdiği ülkelerde paranın korunması amacıyla talep edilen altının, altın standardı terk edilmesine rağmen halen para gibi algılanması ilk en önemli faktör olarak göze çarparken, Konsey’in hazırladığı raporda satın alma gücünün azalacağı yani enflasyonun beklentisinin de etkili olabildiğinin altı çizilmektedir. Faiz oranları ise nakit paranın getirisi olarak gösterilip sarı madenin değerinde etki ederken, faizlerin yüksek olması kıymetli madenin fiyatını düşürebilen bir etkisi olmaktadır. Tüketici insanların harcamaları ve gelirlerin yükselmesi, hem mücevher hem de tasarrufa yönelim bakış açısı ile fiyat değişikliklerinde etki gösterebilmektedir. Öngörülemeyen şok değişimler karşısında kolayca ve hızlıca nakite çevrilebilmesi, Sarı madenin talebine olan etkisi sebebi ile etkili öğeler arasında gösterebilmektedir. İnsanların altın fiyatlarına ilişkin kitle iletişim araçlarında çıkan konuyla ilgili gelişmelerden etkilenmesi ve arz kısmındaki değişimler ise altın piyasasındaki değişimlerde etki doğurabilen diğer önemli nedenler arasında gösterebilmektedir.
Altın Fiyatlarındaki Değişiklikler
Altınınn özellikle son yıllardaki fiyat değişimleri, finans gündemi içerisinde en çok takip edilen başlıklar arasında ön plana çıkmaktadır. Özellikle göze çarpan 2007 ve 2008 senelerinde başlayan altın fiyatlarındaki gözle görülebilir yükseliş eğrisi, 2011 yılının ikinci yarısında ons başına 1920 Dolar seviyesine kadar çıkmayı başarabilmiştir. Peş peşe tarihi rekorlar kıran değerli madende daha sonra başlayan kayıplarla beraber Nisan 2013’deki düşüşler ise yeni bir görünüm getirmiştir.
2008 Mortgage krizinin ortaya çıkması sonucunda Amerika Merkez Bankası’nın (FED) uygulamaya başladığı parasal büyüme programının yüksek olan enflasyon endişelerini ve küresel finansal belirsizlikleri etkilemesi, değerli yüksek madenin daha önce hiç görülmemiş fiyat seviyelerine çıkmasına sebep olmuştur. 2011 senesinde ise gördüğü tarihi noktalarda kayıplar gören altında, 2013 senesinde de büyük kayıplar gözlemlenmiştir. Gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının politikalarının genişleme yönündeki para politikaları olmasına rağmen enflasyonda düşüş eğrilerinin ortaya çıkması ve altının para ve servet koruma aracı olma özelliğini yitireceği düşünceleri söz konusu değer kayıpların en başta gelen faktörleri arasında gösterilirken, sarı madendeki fiyat değişikliklerinin tarihine bir bakıldığında söz konusu kıymetli madenin halen daha değerli olduğu görülebilmektedir.
Gelecekte Altında Nasıl Değişimler Olacak?
Son seneler içerisinde sarı maden fiyatlarının yitirilenler ve kazançlar arasındaki sert dalgalar arasında geçen yönelimleri, birikim sahibi yatırımcıları tedirgin eden bir o kadar da korkutan unsurlar arasında gösterilmiştir. Fakat finansal, politika ve siyasi faktörlerin gündemden düşmediği ve küresel çatışmaların ve gerginlik ve küresel salgınların yükseldiği süreçler içerisinde ‘güvenli liman sarı maden talebinde yükselişler görülmektedir.
Para birimlerinin birlikte olduğu ve insanoğlunun ortaya çıkardığı hiçbir maddi aracın yeryüzünden silinme riskinin sıfıra indirilememesi, insanlık tarihinden daha eski olan altının her şart durumunda malvarlığı olarak geçerliliğini sürdüreceği fikrinden güç kazanmaktadır. Altının daha önce bahsettiğimiz belli başlı önemli kimyasal ve finansal değerine ilişkin karakteri varlığının asıl dayanağını oluşturmaktadır.
NOT: Yatırım Tavsiyesi İçermez
